7 Mayıs 2010 Cuma

Eski Bir Ellen Show'da Robert Pattinson..!


Ellen: İlk konuğumuz tıpkı benim gibi yaşayan en seksi insanlardan biri.

Tanıtım Videosu: Alacakaranlık Efsanesinin ikinci filmi Yeni Ay’ın bugün vizyona girmesi ile milyonlarca hayran rahatlıyor. Bu fenomenin öncüsü İngiliz yıldız Robert Pattinson. Billboardlardan, dergi kapaklarına, bugünlerde onun yüzünü görmeden hiçbir yere gidemiyorsunuz. O kariyerine 15 yaşında başladı, ve hemen ardından yine başka bir ünlü film olan Harry Potter’da rol aldı. Ama onun en iyi performansı, Alacakaranlık’taki hüzünlü vampir Edward Cullen rolü ile geldi ve onu uluslar arası bir kalp çarpıntısı haline getirdi. Şimdi nereye giderse hayranları tarafından takip ediliyor ve bu şöhret aşk hayatı hakkındaki sonu gelmez dedikoduları da getiriyor. 23 yaşında ve dünyanın en büyük yıldızlarından biri ve bu sadece bir başlangıç!

Ellen: İşte burada. Lütfen sevgili Robert Pattinson’a hoş geldin deyin.

Robert: Bu her zaman böyle.

Robert: [güler, utanır] Tamam, tamam.

Robert: [güler] Bu inanılmaz.

Ellen: Ah, evet işte burada.

(Bir görevli Oprah Gail Winfrey maskesi getirir.)

Ellen: Sen de kendine bunlardan bir tane almalısın.

Robert: Evet bunlardan yanımda taşımalıyım.

Ellen: Yanında bir Oprah maskesi taşı, ama onun için de çığlıklar atıyorlar. Robert, yani ben bu seslerin nasıl olduğunu hayal bile edemiyorum. Bak, sessizlik oldu. Bunu başka zamanlarda da duyuyor musun? Kendi başına olduğun zamanlar inanılmaz olmalı, çünkü diğer zamanlarda hep bu çığlıkları duyuyorsun. Sanırım bu çığlıklara alışman mümkün değil, öyle değil mi?

Robert: Evet çığlıkların ardından da onları kulaklarında duymaya devam ediyorsun.

Ellen: Premiere’i yaptınız. Çok fazla yolculuk ediyorsun, hatta bu program sonra da uçağın var ve bir yere gideceksin. Şu sıralar dünyayı dolaşıyorsun, değil mi?

Robert: Evet bir haftada 5 veya 6 ülkeye gittik.

Ellen: Gerçekten mi?

Robert: Evet sadece bir hafta içinde.

Ellen: Aman Tanrım.

Robert: Bu gece de New York’a gideceğiz. Ve Time Meydanında kapanışı yapacağız, çok iyi olacak.

Ellen: Bu delilik. Bundan neredeyse tam bir yıl önce, ilk film daha vizyona girmeden, kimsenin bu olacaklar hakkında bir fikri yoktu. Elbette kitaplar başarı elde etmişti. Ama kimsenin olayların bu noktaya geleceği konusunda bir tahmini yoktu.

Robert: Kimsenin bunu düşündüğünü sanmıyorum. Kitapların telif hakkına sahip olanların bile bunu düşündüğünü sanmıyorum.

Ellen: Evet.

Robert: Ayrıca büyümeye devam ediyor, kitap satışları artmaya devam edince, filmler çekilmeye başladı. Ve hayranlar, hikayeler her geçen gün daha tutkulu hale geliyorlar.

Ellen: Evet biliyorum. Bir annenin senden bir şey yapmanı istediği ile ilgili bir hikaye duydum.

Robert: Oh, evet. Oh…

Ellen: Çok eskiye gitme, o benim duyduğum değil.

Robert: Yok, bu bir süre önceydi. Birileri bana bir bebek verdi. Bende kalsın diye. Ve ben de bebeği aldım. İsmini değiştirdim. [güler] Bu ilk filmin setinde oldu. Kucağımıza bebeklerini verdiler ve ekiple fotoğraf çektirmek istediler.

Ellen: Bebeklerini size verdiler?

Robert: Evet. Çok şeker bir çocuktu aslında.

Ellen: Peki de, bu korkutucu. Kimseye bebeğini teslim etmezsin.

Robert: Premiere gibi bir şeydi. Etrafta güvenlik görevlileri vardı. Ailenin düşündüğü çocuklarının Alacakaranlık kampanyasına katılması gibi bir şeydi, yani Alacakaranlık sizin çocuklarınıza bakar gibi… [güler] Yani şunun gibi her zaman sizin yanınızdayız.

Ellen: Ailen de burada. Onlar da seninle mi yolculuk ediyorlar, yoksa sadece şov için mi geldiler?

Robert: Program için geldiler.

Ellen: Onları ayrı bir yere oturttuk. Sanırım annen ve baban en son programımızda dans ediyorlardı.

Robert: Evet, doğru. Şimdi sanki taç giymiş gibiler. Daha kolay fark ediliyorlar. Ayrı bir yerdeler.

Ellen: Evet onları sanki küçük bir adaymış gibi kaydırdık. Hepiniz hoş geldiniz. Son günlerde bir kadın senin için soyunmuş diye duydum.

Rob: Evet, doğru. Cümle ağzımdan çıkar çıkmaz pişman oldum. Sanki ben pozisyonumu kötüye kullanıyormuşum gibi oldu.

Ellen: Sen mi ona elbiselerini çıkar dedin?

Robert: Yaklaşık 500 imza verdikten sonra, söz konusu hayran yanıma geldi. Bu tür imza vermelerde her kişi ile yaklaşık 10 saniye görüşebiliyorsun ve gerçekte hiçbir şey söylemiyorsun, ve ben artık sürekli “Merhaba, nasılsın?” demekten sıkılmıştım. Bu hayran bana “Senin ilgini çekmek için ne yapabilirim?” diye sordu, ben de “Hmmm, sadece kıyafetlerini çıkar.” dedim. Ve o karşımda durdu çılgın bir şekilde kıyafetlerini çıkarmaya başladı ve güvenlik görevlileri kızı odadan apar topar çıkardılar. Hayatımda hiç o andaki kadar korkunç hissetmemiştim.

Ellen: Çok dikkatli olmalısın. Çünkü senin dikkatini çekmek isteyen birini durdurabilecek çok fazla şey hayal edemiyorum

0 yorum:

Yorum Gönder